The Birthdays of the players who have been a Yellow Angel.
Remember: Once a Yellow Angel, Always a Yellow Angel.
Frauke Dirickx – 3 January 1980 Paula Pequeno – 22 January 1982
Fabiana Claudino – 24 January 1985
Valeriya Korotenko – 29 January 1984 Meryem Çalık – 3 February 1988 Nihan Güneyligil – 7 February 1982 Elif Ağca Öner – 10 February 1984
Merve Tanıl – 22 February 1990 Yeon-Koung Kim – 26 February 1988
Hélia Rogério de Souza Pinto “Fofao” – 10 March 1970 İpek Soroğlu – 12 March 1985
Aysun Özbek – 18 March 1977 Berenika Okuniewska – 18 March 1988 Duygu Bal – 25 March 1987
Christiane Fürst – 29 March 1985
Alice Blom – 7 April 1980
Songül Dikmen – 08 May 1981
Pelin Çelik – 23 May 1982
Logan Tom – 25 May 1981
Natasa Osmokrovic – 27 May 1976
Didem Ege – 31 May 1988
Çiğdem Rasna – 5 June 1976
Tatiana Alves dos Santos – 19 June 1978 Eda Erdem – 22 June 1987 Seda Tokatlıoğlu – 25 June 1986 Merve Dalbeler – 27 June 1987
Katarzyna Ewa Skowronska-Dolata – 30 June 1983
Anja Spasojević – 4 July 1983 Lindsey Berg – 16 July 1980
Ergül Avcı – 24 July 1987 Gökçen Denkel Zop – 2 August 1985
Tülin Altıntaş – 9 August 1982
Ayça Naz İhtiyaroğlu – 13 August 1984
Naz Aydemir – 14 August 1990
Kimberly Marie Glass – 18 August 1984 Marianne Steinbrecher – 23 August 1983
Yağmur Koçyiğit – 7 September 1988
Marina Tumas – 17 September 1981
Oksana Parkhomenko – 28 September 1984
Yekaterina Aleksandrovna Gamova – 17 October 1980
Ana Beatriz Francisco das Chagas (Bia) – 18 October 1971 Nilay Özdemir – 24 October 1985
Seda Uslu Eryüz – 30 October 1983
Lioubov Sokolova – 4 December 1977
Özlem Özçelik – 17 December 1971 Elif Onur Başaran – 20 December 1989
Zülfiye Gündoğdu – 29 December 1982
Nisa Kuliyeva – 31 December 1971
CEV Champions League – 2011/12
Club World Championship – 2010/11
Turkish League – 2008/09, 2009/10, 2010/11
Turkish Cup – 2009/10
Super Cup – 2009/10, 2010/11
Silver Medals (5)
CEV Champions League – 2009/10
CEV Cup – 2012/13
Turkish League – 2006/07, 2007/08
Turkish Cup – 2008/09
Bronze Medals (3)
CEV Champions League – 2010/11
Club World Championship – 2012/13
CEV Cup – 2008/09
International Tournaments Participated
CEV Champions League (4) – 2007/08, 2009/10, 2010/11, 2011/12
Club World Championship (2) – 2010/11, 2012/13
CEV Cup (3) – 2008/09, 2012/13, 2013/14
The Most Notable Players
Seda Tokatlıoğlu (2005-Present)
Çiğdem Can Rasna (2006-2011)
Eda Erdem (2008-Present)
Nihan Güneyligil (2009-2013)
Yeon-Koung Kim (2011-Present)
Nataša Osmokrović (2009-2011)
Anja Spasojević (2008-2009)
Katarzyna Skowrońska (2010-2011)
Ekaterina Gamova (2009-10)
Bildiğiniz gibi, Yeon büyük bir haksızlığa uğruyor ve dünyanın dört bir yanındaki hayranları oyuncumuzun sorununun çözülmesi için ellerinden geleni yapıyorlar. En son girişimlerden biri, aşağıda Türkçe metnini verdiğimiz bir imza kampanyası. Metnin sonundaki bağlantıya tıklayarak orijinal dilekçeyi görebilir, adınızı/soyadınızı, e-posta adresinizi ve arzu ederseniz yorumlarınızı ekleyerek kampanyaya katılabilirsiniz. Gerekli yerleri doldurup sağ alt köşedeki düğmeye bastıktan sonra, imzanız kayda alınmış oluyor. Yeni açılan sayfada herhangi bir işlem yapmanıza gerek yok (bağışta bulunmak zorunda değilsiniz). Lütfen çevrenizdekileri de haberdar edin. Hepinize teşekkürü bir borç biliyoruz.
Yeon Koung Kim’in hayranı voleybolseverler olarak, Dünya Voleybol Federasyonu’nun (FIVB) Kim’e bonservisini vermesi ve kendisine Uluslararası Transfer Sertifikası (ITC) çıkartılmasını kolaylaştırması için ciddiyetle bu dilekçeye imzamızı atıyoruz.
Yakın geçmişte yaşananlar gösteriyor ki, Kore Voleybol Birliği (KVA) ve Kim’in eski kulübü Heungkuk Life (HKL), FIVB’nin talihsiz kararına sebep olan geçici anlaşmayı Kim’e imzalatarak, kasten oyuncuyu kandırmıştır. Uluslararası düzenlemelerdeki ilgili hükümlerin Kim’e serbestlik kazandıracağını bildiklerinden, KVA ve HKL güçlerini kötüye kullanarak oyuncunun voleybol oynamasını yasaklamışlardır.
Süreci etkilememesi için imzalanacak belgenin ortaya çıkarılmayacağı ve FIVB’ye arz edilmeyeceği hususunda taraflar mutabık kalmış ve şifai bir mukavele yapmışlardır. Yasal uygulamalardan haberdar olan KVA, FIVB’nin kararını yönlendirmek için gizlice bu belgeyi ilgili merciye sunmuştur. KVA kamuoyu karşısında önce sözlü bir anlaşmanın varlığını reddetmiş, daha sonra böyle bir anlaşma yaptıklarını kabul ederek kendileriyle çelişmiştir.
Bunun yanısıra, HKL söz konusu anlaşma metninin tercümesini Kim’in kulübü Fenerbahçe’ye ‘KVA’nın Son Kararı’ başlığıyla göndermiştir. Bu belge daha sonra kitle iletişim araçlarınca ortaya çıkarılmış, HKL böyle bir belgeyi önce gönderdiğini reddetse de daha sonra bir çeviri hatası yaptığını kabul etmiştir. Oysaki gönderilen belgede başlık dışında hiçbir çeviri hatasına rastlanmamıştır.
2012 Londra Olimpiyat Oyunları’nda en değerli oyuncu (MVP) ödülüyle taltif edilen Yeon Koung Kim, dünya voleybolunun paha biçilemez bir değeridir ve dünya sahnesinde oynamayı hak etmektedir. KVA ve HKL’nin ilkesiz güdümlemeleri yüzünden oyuncunun voleybol oynama hakkı insafsızca elinden alınmıştır. Katılma hakkı olan bir turnuvadan uzaklaştırılması, oyuncunun dünyanın dört bir yanındaki hayranlarını şaşkına çevirmiştir. Bundan dolayı bu dilekçeyi imzalıyoruz ve dünya voleybolunun uluslararası alandaki tek temsilcisinin Kim’e bir an önce bonservisini geri vermesini umuyoruz.
2 Ekim 2012: Georges Clemenceau’nun ünlü sözündeki gibi kendini vazgeçilmez sanan Erol Ünal Karabıyık’ın tahtından indirildiği tarih.
Türkiye Voleybol Federasyonu (TVF) 3. Olağan Genel Kurulu Ankara Rixos Otel’de yapıldı. 193 delegenin yüzseksenüçünün hazır bulunduğu seçimde Erol Ünal Karabıyık’tan 19 oy fazla alan Özkan Mutlugil 100 oyla TVF’nin yeni başkanı seçildi. Özellikle 4 numaralı sandıkta Özkan Bey lehine oy kullananların hepsini ellerinden öpüyoruz. Özkan Bey’in 23, Erol Bey’in ise 11 oy aldığı bu sandık seçimin sonucunu belirledi.
Eczacıbaşı, Galatasaray, Nilüfer Belediyesi, Vakıfbank ve Yeşilyurt’un Erol Bey’i; Arkas, Fenerbahçe, İstanbul Büyükşehir Belediye Spor, Maliye Milli Piyango ve Gümüşhane Torul’un ise Özkan Mutlugil’i desteklediği söyleniyor.
1979-1988 yılları arasında babası da TVF Başkanlığı yapmış olan Özkan Mutlugil’in yönetim kurulu listesinde Hidayet Altınbaş (Maliye Milli Piyango Voleybol Şube Sorumlusu), Alper Sedat Aslandaş (Hukuk Müşaviri, Karabıyık Federasyonu’nda Hukuk Kurulu Üyesi), Mehmet Çakmak (Eski Voleybolcu, Karabıyık Federasyonu’nda Yönetim Kurulu Üyesi), Mehmet Memduh Dizdar (İlbank Genel Müdür Yardımcısı), Mustafa Ekşi (Eski Voleybolcu, Karabıyık Federasyonu’nda Yönetim Kurulu Üyesi), Ahmet Göksu (Karabıyık Federasyonu’nda Yönetim Kurulu Üyesi), Suat Güler (İstanbul Büyükşehir Belediye Spor Genel Müdürü), Engin Kaya (Mudanya Gençlik Hizmetleri ve Spor İlçe Müdürü), Metin Mengüç (Balıkesir Amatör Spor Kulüpleri Başkanı), Hasan Burak Sertcan, Ali Türker (Eski Fenerbahçe Voleybol Şubesi Komite Üyesi), İhsan Uçar (Gümüşhane Torulspor Başkanı), Bahar Mert Üçoklar (Eski Voleybolcu), Mehmet Akif Üstündağ (Karabıyık Federasyonu’nda Yönetim Kurulu Üyesi).
Genel Kurul’da yaşananları buradan izleyebilirsiniz: Bölüm 1 & Bölüm 2. İlk bölümde Fransız aksanlı İngilizcesi ile Erol Bey’in en büyük destekçisi Andre Meyer, son derece güzel noktalara parmak basan Hüsnü Can, Erol Bey’i yıkayıp yağlayarak göklere çıkaran Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ile birlikte grip olduğu için aklındakileri gereği gibi ifade edemeyebileceğini belirterek sözlerine başlayıp – tahmin edildiği gibi – susmak bilmeyen Erol Ünal Karabıyık’ı izleyebilirsiniz.
Bu bölümde başkanın özellikle 2003’te vefat eden Deniz Esinduy’un adının bir salona verilmesinin çok iyi bir fikir olacağını söylerken yüzünün kızarmamasına hayret ettik. Yedi senelik idarenizde defalarca Yönetim Kurulu’nu topladınız. Hiçbirinde bile aklınıza gelmedi mi bu fikir? Neyseki Cengiz Göllü hayattayken adını bir salona vermeyi akıl ettiniz. Sahi o proje ne oldu? Mantar gibi tesis dikiyordunuz bir aralar. Cengiz Göllü Spor Salonu’nun inşaatı biraz uzun sürmedi mi?
Şakşakçısı olmadığını söylediğinde de gülmekten yerlere yattık. Basındaki kalemleri Ragıp Tekin ve Tayyar Sümen’i ve deklanşörü Metin T. Tüfekçileri anında harcadı Erol Bey. Onlar da artık anlamıştır kraldan çok kralcı olmanın gurur kırıcı olduğunu!
Efendiliği, sükuneti ve vizyonuyla rakibine voleybol yöneticiliği dersi veren Özkan Mutlugil’in konuşmasını ise ikinci bölümde izleyebilirsiniz. Aynı bölümde Erol Bey de konuşma yapıyor ve kullandığı yansılardan birinde pasör çarprazı mevkisini tesisleşmeyle özdeşleştiriyor. Sonra da size ‘İnşaatçı Başkan’ dediğimizde alınıyorsunuz, Sayın Karabıyık. Voleybol sporunda çarpraz ne kadar önemliyse, voleybol yöneticiliğinde de tesisleşme o kadar önemlidir demek istediğiniz anladık biz. Büyük ihtimalle de yanılmıyoruz. Ancak, voleybol bir takım oyunudur; çarprazınız dünyanın en iyisi olsa da pasörünüz kötüyse, yenilmeye mahkumsunuz! Bu mağlubiyetinizin sebebini şimdi anlayabildiniz mi?
Zamanında sizi – kendi deyiminizle – sevinçten ağlatanlar dün üzüntüden ağlattılar, Erol Bey. Biz Fenerbahçeli voleybolseverler olarak size hakkımızı helal etsek de Allah size yaptıklarınızın hesabını soracaktır.
Artık Türk voleybolunda yeni bir sayfa açıldı ve biz Özkan Mutlugil ve ekibine çıktıları bu yolda başarılar diliyoruz. Adaleti elden bırakmadıkları, Türk voleybolunun bir parçası olan tüm tüzel ve gerçek kişilere eşit mesafede oldukları sürece başarılı olacaklardır gerçi. Biz kendilerinden beklentilerimizi kısaca şöyle sıralayabiliriz:
– Kulüpler Birliği’nin kurulması için uygun ortamın sağlanması
– Voleybol maçlarının şifreli kanallardan değil, herkesin izleyebileceği kanallardan yayınlanmasının sağlanması
– Ulusal ve uluslararası turnuvalarla voleybolun Ankara dışına yayılmasının sağlanması
– Plaj voleybolunun yazın oynanmasını sağlayacak girişimlerin başlatılması
Seçimlerin ardından herkes rengini belli etti. Önce eyyamcılara bir kulak verelim.
Güven Göktaş – TRT Spor
Barbaros Çıdal – Her spordan biraz anlayan, belli ki voleyboldan pek anlamayan spor spikeri/yorumcusu
Hakan Can – Fanatik Gazetesi FUTBOL yazarı
Adını vermek istemediğimiz bir voleybol yorumcusu ise aşağıdaki satırları karaladı. Büyük ihtimalle göz yaşlarını tutamayarak…
Bugün yapılan TVF Genel Kurulu’nun ardından, bütün otoritelerce en başarılı federasyon başkanı olarak kabul edilen Erol Ünal Karabıyık devri kapandı. (…) Erol Ünal Karabıyık’ın hem saha içinde hem de saha dışındaki başarıları bence tartışılmaz. Gerek tesis anlamında, gerek medyada yer alma konusunda, gerek milli takımların başarısı açısından, gerekse kulüp takımlarımızın Avrupa’daki yükselişi ile ilgili çok önemli başarılara Erol Ünal Karabıyık zamanında imza atıldı. Bütün voleybol camiası olarak onun başkanlık koltuğunda oturmasına o kadar alışmışız ki, bugün seçim sonucu açıklandığında eminim benim gibi voleybola gönül vermiş birçok insan bir süre şok yaşadı. Nasıl olur da Karabıyık kaybeder diye…
Bu yorumcular acaba Özkan Bey’in yönetim kurulu listesinde yer alan dört üyenin 3 sene Erol Bey’le çalıştığının farkındalar mı? Şu saydığınız başarıların pek çoğunda Erol Bey’le birlikte onların da imzası var. Sizlerin yorumları aslında Erol Bey’in neden kaybettiğini çok güzel örnekliyor. Önceki yönetim kurulunun tüm icraatını Erol Bey’e atfediyorsunuz. Erol Bey de böyle yaptığı için kaybetti zaten. Daha paylaşımcı olsa, eleştirilere kulak tıkamasa, yapıcı olsaydı, bugün hala o çok hak ettiğini iddia ettiğiniz koltukta otururdu.
Milli takımların başarılarından dem vururken yüzünüzün kızarmaması bizi çok hayrete düşürüyor. TVF, sadece bayan milli takımının federasyonu mu? Ey ahali, dünya sıralamasında erkek milli takımımız kırksekizinci!
Bir tesisleşmedir tutturmuşsunuz, ama yapılan salonlarda başınızı sokacağınız bir basın tribününüz bile yok. Size bu kadar değer verdi Erol Bey. Siz yine de onu baş tacı edin, sığıntı gibi gidip reklam panolarının arkasına tüneyin.
Barbaros Bey’in seçime görünmeyen ellerin etki ettiğini ima etmesi ne kadar talihsiz bir açıklama olmuş! Zamanında Erol Bey’in göreve sütten çıkma ak kaşık olarak mı geldiğini sanıyordunuz siz? Peki ya söz konusu seçim tüzüğünün halihazırdaki başkanlara büyük avantaj sağladığını biliyor muydunuz? Biraz araştırın, farklı düşünceleri dinleyin, sonra tivitleyin. Twitter denilen yerin serbestlik derecesi o kadar yüksek ki, size de hak vermek lazım. Araştırma yapmanın, düşünerek konuşmanın takdir edilmediği bir yer orası!
Son sözlerimiz, adını vermediğimiz yorumcuya gelecek. Herkes tarafından bu kadar takdir edildiğini, sevildiğini, tüm federasyon başkanlarına örnek olduğunu savunduğunuz Erol Bey’in her yıl düzenlenen bir yarışmada ödül almak için zamanında işgal ettiği mevkiye yakışmayacak bir girişimde bulunduğu söyleniyor. Sizin karganız buysa, burnunuza dikkat edin!
Şimdi de her zaman mertliği, dobralığı ve sağduyusuyla hareket etmiş olan gazetecilere dönelim:
Cengiz Tokgöz – Mayın Tarlası
“Padişahım, mağrur olma; senden büyük Allah var.” dendi.
“Bu koltuk kimseye ömür boyu tapulu değil.” dendi.
CEV Yönetim Kurulu’na girmesi için iki-üç yıl adına kulis yapılan Özkan Mutlugil’in üstünü – yabancı kontenjanı konusunda ayrı düştükleri için – çizdi. Aynı sebeple Mustafa Ekşi, Mehmet Çakmak ve Ahmet Göksu’nun apoletlerini aldı.
Ümit Sokullu’ya yaptıkları ise tam anlamıyla acımasızlıktı.
Kimseyi dinlemedi, kimseye saygı göstermedi. Ömrünün sonuna kadar o koltukta oturacağını sandı.
Hüsnü Can kongreyi kaybettikten sonra “Çeteye yenildim.” dedi, ama bu site dışında hiçbir yerde bu sözler çıkmadı.
Gençlik ve Spor Genel Müdürü Yunus Akgül, Erol Bey’in iddia ettiğinin aksine, salonların parasının teşkilat tarafından ödendiğini söyledi.
Hiçbir salonun projesi veya maketi gösterilmedi. Bu nedenle salonlar rezalet. Yapıldıklarıyla kaldı, onca para boşa gitti.
Değer Eraybar’ın adının ufak salona verilmesini istemedi çünkü kendinden başka kimse yoktu ona göre. Sanki voleybol onun zamanında ortaya çıktı; eskiler adam değildi! Her salona büyük boy fotoğrafını astırdı. O devasa fotoğrafları versinler de evine assın artık. Nasıl olsa bir yığın köşkü var!
Mesleği icabı gazeteciler ile arasını düzeltmedi ve salonlara basın tribünü yapmadı.
Pazartesi günü antrenör ile mukavele imzaladı, salı günü yönetime götürdü. Kendi kafasına göre toplantı yaptı, İstanbul’dakileri adam yerine koymadı.
Yazısı düzgün bir kişiyi tetikçi gibi kullanıp benim üzerine saldı. İstanbul bürosu sorumlusunun internet sitesi, her transferi herkesten önce haber veriyordu çünkü lisanslar orada çıkıyordu. Şikayetleri kimse dinlemedi.
Yurtdışı seyahatlerinde gazetecileri ‘sıraya’ koydu. Ankara ve İzmir dahil voleybola bakanlar 15-20 kişiyi geçmez. Ortaya 40 kişilik bir liste ile çıktı. Gazete sorumlularına baskı yaptı, eleştirenleri sindirdi. Ahmet Gülüm’den en büyük desteği aldı. Gülüm’ün yönetimindeki Sports TV, voleybolun en zor günlerinde onu destekledi, ama o başka kanala yayın haklarını verdi. Bir gün de ilgilileri toplayıp “Bir derdiniz var mı?” diye sormadı. Basın toplantılarına bir yığın dosya ile geldi. Özellikle benim eleştirilerime kulp takmak için çok çalıştı, ama ben hep haklı çıktığım için basın toplantılarını boykot ettim. Tam 4 yıldır dış seyahatleri boykot ettiğim gibi…
Filenin Sultanları’nın tüm kahrını Nilüfer Simonowski çekti, ama 2012 Olimpiyat Oyunları’na Selcan Teoman’ı menajer olarak götürdü.
Kendisine edep yerini gösteren Motta’yı milli takıma antrenör yaptı.
Her basın yarışmasında yarışmacı en çok iki dalda yarışmaya girerken, babası meslektaşı olan bir gazeteciye 5 dalda toplam 8,500 TL ödül verdirdi.
Kulüpleri birbirine düşürdü.
Kendini bulunmaz, kral veya tek adam sandı.
Herkesi kırdı. Görenler “Aaa, ne centilmen!” derken, o gerçek kimliğini camianın emekçilerine gösterdi. Bana “Hiç mi iyi şey yapmadı?” diye sordu Korhan Gün Tivibu’da. “Olmaz mı?” dedim ve 8 çok iyi icraatını söyledim. Program kapanırken de 38 kötü icraatını sıraladım. Gerçi gidenin arkasından konuşmak olmaz, ama bu seçimi kaybeden başkanı kimse aramayacak. Bundan emin olun.
37 yıldır gece-gündüz voleybol için çalıştığından bir aile kuramamış olan beni mahkemeye verdi. Basın affı sayesinde ceza almadım, ama üzüldüm. Düşünebiliyor musunuz, haklı olduğum bir konu için beni mahkemeye verdiler? Hakim “Avukatın yok mu?” diye sorduğunda “Suçum yok. Kendimi ben savunacağım.” dedim. Öyle belgeler verdim ki, hakim de bakakaldı, güldü; davacı avukatı da şaşırdı.
Onca federasyon başkanı gördüm. Çoğu ile de tartıştım, ama hiçbiri görevden ayrılınca “Ohhh beee!” demedim. Gerisini siz anlayın artık.
Özerkliğin desteği ile yapılan az da olsa iyi şeyler için teşekkür etmeden geçmek haksızlık olur, ama bu başkan hiç de iyi anılmayacak. Bunu bilin.
Bir şey umuyorum. Tek Adam olmaya çalışmış, kimseyi tınlamamış olsa da bir şeyi iyi öğrenmiştir: Voleybol, voleybolcularındır.
Murat Mert Yücekök – Vatan Gazetesi VOLEYBOL yazarı
Son olarak Erol Ünal Karabıyık’ın yaptığı her şeyin kötü olduğunu iddia etmediğimizi belirtelim. Tesisleşme aşkına sağlık, ama inşaatla voleybol gemisi yürümüyor! Bunu artık anlamak lazım. Maalesef Türk voleybolu, yorumlarında/haberlerinde laf cambazlığını düstur edinmiş gazetecilerle dolu. Noel Baba’nın yeni yılda hepsine sağduyu getirmesini diliyoruz. Sizin için ise, basında dönen çarkların farkında olduğunuz, entrikaların değil, voleybolun konuşulacağı günler diliyoruz.
Dipnot: Grup olarak biz kimseye kin gütmeyiz. Kimseye haddini bildirmek gibi bir amacımız da yok. Ancak bundan sonra “ne şiş yansın ne kebap” modunda hareket eden hiçbir voleybol yorumcusu/sunucusu/fotoğrafçısı/yazarına sayfalarımızda yer vermeyeceğiz. Fenerbahçe ile ilgili ne tür haber yaparlarsa yapsınlar bu kişilerin reklamlarını yapmayacağız, haberlerini paylaşmayacağız. İnsafa gelip vicdanlarının sesini dinlemeye başlarlarsa, aynı yolda yürümekten gurur duyarız.
* Mezarlıklar, yerleri doldurulmuş vazgeçilmez insanlarla doludur [Dilimizde zaman zaman “Mezarlıklar, kendini vazgeçilmez sananlarla doludur.” şeklindeki adaptasyonu kullanılır.].
Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanlık Seçimi 2 Ekim’de Ankara’da yapılacak. Sloganı ‘Siz bilmesziniz; egom bilir’ olan halihazırdaki TVF Başkanı’nın tek rakibi, eski voleybolcu Özkan Mutlugil. Bu konuda fazla gevelemeyip size iki resim arasındaki farkları özetleyeceğiz. Sloganı ‘Kişilere değil, sisteme yatırım yapmak’ olan Özkan Bey ve ekibine şimdiden başarılar diliyoruz. Voleybol camiası vicdanının sesini dinler, statükoyu bozma vaktinin geldiğini kabullenirse, polis emeklisi Erol Bey bu seçimde ağır bir darbe yiyecektir. Eğer aklıselim yerine menfaatler devreye girerse, Türk voleybolu EÜK’nin yalanlarıyla bir süre daha zaman kaybedecektir.
You may want to bookmark this page as we will update it on a regular basis.
PS. MVPs are selected subjectively. Unless stated otherwise, keep in mind that these are our MVPs.
Turkish League
Mar 06 | Fenerbahçe: 3 – Nilüfer Bld.: 0 (25-20, 25-15, 25-21) | Game Stats
Mar 10 | Fenerbahçe – Sarıyer Bld.
Mar 17 | Fenerbahçe – Bakırköy Bld. Yeşilyurt
Mar 20 | Galatasaray Daikin – Fenerbahçe
Mar 24 | Ereğli Bld. – Fenerbahçe
Mar 27 | Fenerbahçe – Sarıyer Bld.
Mar 31 | Fenerbahçe – Beşiktaş Bahçeşehir Ünv.
Feb 20 | Fenerbahçe: 3 – İBA Kimya TED Kolejliler: 0 (25-22, 25-20, 25-14)
Side Note: We watched the game live today and found all the Yellow Angels ready to fight for the titles. Even though the stats tell otherwise, Yeon and Paula showed an amazing performance. Seda Tokatlıoğlu was great! She was the only one who saluted the fans when she was substituted by Meryem Boz. Elif Başaran proved to be a very important player. Kamil Söz should definitely consider her more as we may need her game-changing skills in the upcoming matches.
Even though the absence of Seda Tokatlıoğlu affected Fenerbahçe negatively, the Yellow Angels fought hard against a strong team. Elif Onur did a good job today. Meryem Boz will get better and better every game. Nilay Özdemir was amazing!
Nov 10 @ 6 PM (local) | İBA Kimya Ted Kolejliler: 2 – FENERBAHÇE: 3 (25-23, 12-25, 16-25, 25-23, 9-15)
02 Mar @ 7 PM (local) | Fenerbahçe: 2 – Bank BPS Fakro MUSZYNA: 3 (18-25, 25-19, 15-25, 25-22, 11-15)
MVP: Fenerbahçe Fans
Bad reception, lack of team spirit, no tactical serves. We’re so sad. We cannot imagine how The Yellow Angels are feeling. Get yourself together, ladies. You need to move on. Past is past!
27 Feb @ 6 PM (local) | Bank BPS Fakro MUSZYNA: 3 – Fenerbahçe: 2 (26-24, 26-24, 19-25, 23-25, 15-11)
MVP: Yeon Koung Kim
Final Phase – Semifinals
12 Feb @ 6:00 PM (local) | Uralochka-NTMK: 3 – Fenerbahçe: 0 | The Yellow Angels advanced to the 2013 Cev Cup Finals after claiming the golden set (15-11).
Side Note: The Yellow Angels showed a great team work today and deserved this result. They were not only good at attack, but also better at defense compared to the previous games.
MVP: Yeon Koung Kim, who scored 21 points (4 aces) in the game (Thanks to @joozie226)
Side Note: The team must have been really tired. They left Qatar on the 20th, and then flew to Ukraine on the 22nd. Somebody sad jetlag? None of the players put a real fight in the first set. In the second set, they got themselves together, but in the 3rd and 4th sets, we almost had a heart attack when they let the opponent team close wide gaps. Mari doesn’t have any injury. She played in the 1st set, but later she was substituted with Yeon. Pequeno had a problem with her ankle, but as she later explained on Twitter, there is nothing wrong with her.
Turkish Cup
Nov 28 @ 6 PM (local) | Fenerbahçe: 1 – Galatasaray Daikin: 3 (17-25, 22-25, 25-18, 20-25)
MVP: Yeon-Koung Kim (30 pts)
FIVB Women’s Club World Championship, Qatar
Fenerbahçe finished the tournament in third place and won $90,000 prize-money. Elif Ağca Öner was awarded the best setter of the tournament.
19 October | Fenerbahçe (TUR): 3 – Lancheras de Catano (PUR) (25-16, 25-17, 25-17): 0
MVP: Berenika Okuniewska
Spikes: Eda(11), Seda (9), Paula (7), Berenika (7), Mari (3), Meryem (1)
Blocks: Berenika (4), Paula (2), Mari (1), Nilay (1)
Aces: Seda (3), Berenika (2), Eda (2), Paula (2)
Excellent Receptions: Merve (12/14), Mari (15/22), Paula (7/10)
18 October | Fenerbahçe (TUR): 0 – Rabıta Bakü (AZE): 3 (18-25, 20-25, 16-25)
MVP: Paula Pequeno
Spikes: Paula (10), Berenika (8), Mari (7), Seda (6), Eda (3)
Blocks: Paula (2), Mari (1), Nilay (1), Berenika (1)
Aces: Paula (2)
Excellent Receptions: Merve (19/24), Paula (15/20), Mari (16/22)
17 October | Fenerbahçe (TUR) – Kenya Prisons (KEN): 3-0 (25-14, 25-17, 25-11)
MVP: Marianne Steinbrecher
Spikes: Seda (8), Mari (8), Paula (3), Berenika (5), Eda (3), Meryem (2), Elif Öner (1)
Blocks: Seda (5), Mari (1), Paula (1)
Aces: Mari (3), Nilay (1), Berenika (1)
Excellent Receptions: Paula (8/9), Mari (7/11), Merve (6/8), Nihan (4/4)
15 October | Fenerbahçe (TUR) – Lancheras de Catano (PUR): 3-0 (25-17, 25-17, 25-13)
MVP: Seda Tokatlıoğlu
Spikes: Seda (13), Mari (8), Eda (6), Berenika (6), Paula (3), Elif Onur Başaran (1)
Blocks: Mari (4), Seda (3), Eda (2), Berenika (2)
Aces: Elif Öner (3), Eda (2), Mari (1), Berenika (1)
Excellent Receptions: Mari (17/20), Merve (11/20)
After the first three sets, head coach Kamil Söz utilized those players who had less chance in the friendlies compared to the others. As we have been told, Mari showed a much more better performance in attack and reception. Elif Ağca played in harmony with both Berenika and Eda Erdem. This are really good news! The team is not at its best, but we have a long way in front of us. The Yellow Angels will leave Turkey for Doha on Thursday.
Today, Elif Ağca played as the first setter mostly and showed a brilliant performance. All the players were better than yesterday, but Seda and Meryem had some monster kills, which amazed Fener fans. As @filedefener stated, Mari showed a so-so performance in the first two sets, so she didn’t play in the third set. In the last set, the starting six included Nilay, Meryem, Paula, Elif Başaran, İpek, Duygu, and Nihan (L). On Vakıf’s side, Bahar Toksoy was injured. We hope she recovers as soon as possible.i
Fenerbahçe’s Starting Six: Nilay, Berenika, Paula, Kim, Eda, Seda & Nihan (L)
As our friends who were in the game today stated, Nilay Özdemir showed a very good performance. All team members played in today’s match, but the Yellow Angels looked a little bit tired. We hope they can get themselves together until the Club World Championship.
2012 Gwardia Cup, Poland
Yeon Koung Kim is the best scorer of the tournament. Special thanks to our team manager Violet Duca for giving us the permission to publish the following photos. We refer those who would like to share these photos on their web pages or Twitter/Facebook accounts to Violet Duca
Bilginize: Aşağıdaki fotoğrafları Violet Duca’dan izin alarak sayfamıza koyduk. Söz konusu materyallerin hakkı bize ait değildir.
Instead of updating the last post, we wanted to summarize the latest news on this page. You will find the match schedules for the upcoming tournaments and the news about the players here.
2012 Club World Championship
The sixth edition of this FIVB event will take place in Doha, Qatar from 13-19 October 2012. The 2010 Club World Champion Fenerbahçe will take on Kenya Prisons and Lancheras de Catano in Pool B. The Yellow Angels are looking forward to bringing one more gold medal to Turkey.
2012-13 Turkish Women’s Volleyball League
The league will open the regular season on 20/21 October 2012, and the play-offs will start in April. The first eight teams of the regular season will face with each other, based on their ranking, in the best-of-three quarter finals, then the remaining four teams will take on each other, based on their ranking at the end of the regular season, in the best-of-three semi finals. The first finalist with three wins will be the champion of the 2012-13 Turkish League. Below you can see the tentative match schedule for the Yellow Angels. For your information: Since Fenerbahçe will participate in Club World Championship in mid-October, the game against Vakıfbank will probably be postponed.
ROUND__1 | FENERBAHÇE – Vakıfbank
ROUND__2 | İller Bankası – FENERBAHÇE
ROUND__3 | FENERBAHÇE – Bursa B.şehir Bld.
ROUND__4 | Ank.Ted Kolejliler – FENERBAHÇE
ROUND__5 | FENERBAHÇE – Eczacıbaşı Vitra
ROUND__6 | Nilüfer Bld. – FENERBAHÇE
ROUND__7 | FENERBAHÇE – Galatasaray
ROUND__8 | Sarıyer Bld. – FENERBAHÇE
ROUND__9 | Bakırköy Bld.Yeşilyurt – FENERBAHÇE
ROUND_10 | FENERBAHÇE – Ereğli Bld.
ROUND_11 | Beşiktaş – FENERBAHÇE
Note also that the 2+1 rule is still in effect; however, the clubs that will participate in the European cups will be able to have 3 foreign players on the court at the same time when they are playing against each other. For those who don’t know, the 2+1 rule restricts the number of foreign players that can be on the court to two, and only 3 foreign players, in total, can be in the starting six.
Side Note: The games will be broadcast by NTV Spor
About the Yellow Angels
Nilay Özdemir (setter) stated in a small interview on FB TV that they have been training really hard in the past three weeks and that these high-level training sessions will end in one week. She also mentioned about the positive energy and the nice atmosphere in the team. Apparently, all the players have put their all to do the best they can. Our lovely setter also believes that the friendly tournament in Poland will also be a good chance for all the team to see what they can do before 2012 Club World Championship. Özdemir underlines the motto for this season: We want to win as many championship as we can!
As Paula Pequeno informed her followers on Twitter, she will leave Brazil for Turkey as soon as her visa is delivered. Mari is also expected to join the team in a couple of weeks. Today, we also learned that Yeon Koung Kim will most probably be in Turkey this Sunday (Reference: yeonkoungTH). We are so excited, and we are looking forward to seeing these three players in Istanbul.
Recently, we have made a couple of Brazilian friends who are crazy about Ms. Steinbrecher. As you may already know, Mari is very reputable and respectable in Brazil. Why wouldn’t she be? She has an Olympic gold medal along with many individual awards with team Brazil; she has done everything she could for the teams she played for; but more importantly, she has been a fighter! Those who want to see what Mari is capable of, please watch this video:
The Yellow Angels started training for the 2012-13 season in Istanbul this week. Eda Erdem, Yeon Koung Kim, Paula Pequeno, and Marianne Steinbrecher were absent due the 2012 Olympics, and they will rest for a couple days before joining the team. As far as we know, the Brazilians Paula and Mari will probably arrive in Istanbul by September 1st, whereas Yeon is expected to join the team in late September. As you may already know, 3rd Asian Volleyball Confederation Cup for Women will take place in Kazakhstan from September 10 to 16. It seems Kamil Söz, who served Fenerbahçe women’s volleyball team as the assistant coach for several years, is likely to be the head coach this season. However, if a new head coach is assigned, we will inform you as soon as possible.
Fenerbahçe fans paid a visit to the team on the first day of the trainings with a tray of baklava. Yummy!
28 August The match schedules for the 2012-13 Turkish League and the 2013 Turkish Cup will be determined.
21-23 September The Yellow Angels will probably participate in a tournament that will be organized by Tauron MKS Dąbrowa Górnicza in Poland. Azerrail Baku and Dresdner SC were invited to this tournament, too. As you may already know, the Polish team will compete against the Azeri and the German teams in the same pool in the Champions League this season.
13-19 October FIVB Women’s Club World Championship with the participation of Fenerbahçe, Lancheras de Catano (PUE), Tianjin Bridgestone Bohai Bank Women’s Volleyball Club (CHN), Kenya Prisons (KEN), Rabıta Baku (AZE), and one team from the Women’s South American Club Championship (set to take place in Brazil from September 3 to 9).
23-25 October The first game of the Yellow Angels in the 2013 CEV Cup will be against Khimik YUZHNY ODESSA REGION in Ukraine. The second game will be played on 30 October-1 November in Istanbul. If our team qualifies for the 8th finals, the rival will be either Turkish Ted Ankara Kolejliler or Belgian Asterix Kieldrecht.
We are so happy today as this endless story has finally come to an end. The Korean superstar Yeon Koung Kim will play for Fenerbahçe for 2 more years. Like everyone else, we were really nervous in the past few months, but all is forgotten now. We can have a good night sleep at last!
As you may already know, Azerbaijani clubs Azerrail and Rabıta, and Turkish club Eczacıbaşı tried hard to transfer Yeon Koung Kim; however, the Pride of Asia preferred Fenerbahçe to the others even though the Yellow Angels will not participate in the 2013 CEV Champions League. We were told that she explained her reasons as her strong relationship with her teammates, convenience and comfort provided by the club, and the passionate Fener fans. Yeon stated in a recent interview that she still remembers the fans chanting for them. Wanna see what she was talking about?
Fener fans were going to remember and respect Yeon as a Yellow Angel where ever she transferred to. However, from now on, Yeon is a legend for them.
We wish Yeon peace and happiness in the rest of her life. We are so happy that that meaningless dispute is resolved.
Yeon Koung Kim – 2011/12 Turkish League Statistics
Total Points Scored***444 (5 pts per set)
Attack Points**********394 (54% spike success, 729 total attempts)
Block Points************33 (0.4 per set)
Aces********************55 (1 ace in every 6.1 serves)
Win-Loss**************235 (2.7 per set)
Positive Receptions***190 (64%, 297 total receptions)
Excellent Receptions**137 (46%)
Serve Errors************45 (1 serve error in every 7.4 serves)
Unforced Errors********68 (1 in every 10.7 attacks)
Reception Errors*******27 (1 error in every 11 receptions)
Side Note: Only 18 of her attacks were blocked by the opponent teams. On average, she was blocked in every 40.5 attacks. Even this alone shows how amazing Yeon’s attacks are.
Bu yazımızda size yılan hikayesine dönen Yeon Koung Kim transferinin ayrıntılarını ve olayların gelişimini anlatmaya çalışacağız. Öncelikle olaya müdahil olanları tanıtalım. Heungkuk, futbol ve voleybol yatırımlarıyla tanınan bir kulüp. Yeon‘ın transfer haklarını ellerinde bulunduruyorlar. Kore Ligi’nde Pembe Örümcekler (Pink Spiders) isminde bir takımları var. KOVO (Kore Voleybol Federasyonu), sadece Kore’deki profesyonel voleybol liglerinin işleyişinden sorumlu. Milli takımla ilgili konulara müdahil olmuyorlar. KVA (Kore Voleybol Birliği), uluslararası organizasyonlarla ve oyuncuların sorunlarıyla ilgileniyorlar.
Fenerbahçe bayan voleybol takımınına 2013 CEV Şampiyonlar Ligi‘ne katılabilmesi için özel davetiye (wild card) verilmediğinin açıklanmasının hemen ardından Yeon‘ın – o zamanki – menajerinin Fenerbahçe’ye aşağıdaki belgeyi faksladığı haberi yayıldı.
Belgede 28 Nisan 2011 tarihinde Heungkuk Sigorta ile Fenerbahçe Spor Kulübü arasında yapılan kontratın 2012-2013 sezonu için yenilenmeyeceği söyleniyor. Bildiğiniz gibi, Yeon ile yapılan sözleşme son yılı opsiyonlu olmak üzere iki yıllıktı. Yeon‘ın transfer haklarına sahip olan Heungkuk‘un kontrattaki opsiyon hakkını kullandırtmayacağı 9 Nisan 2012 tarihinde öğreniliyor. Yani, takımımızın Türkiye Şampiyonası’nda finale çıkamamasının hemen ardından. Ancak, bu belgenin yasal bir hükmü yok, zira Heungkuk yönetimi Yeon’la görüşmeden, aceleyle atmış bu adımı.
2012 CEV Şampiyonlar Ligi‘ndeki performansı ile pek çok kulübün gözünü kamaştıran Yeon Koung Kim‘i transfer etmek için Türkiye‘den Fenerbahçe, Eczacıbaşı ve Galatasaray, Azerbaycan‘dan Rabıta ve Azerrail, Rusya‘dan ise Dinamo Moskova girişimde bulundu. Heungkuk Sigorta ise Yeon‘la görüşmeden kesenin ağzını en çok açan Azerrail Bakü ile anlaştı (Azerbaycan takımının 1.5 milyon Euro teklif ettiği söyleniyor). Bu nasıl mı oldu? Heungkuk Yeon’ın voleybola ilk başladığı kulüp ve onu yetiştiren kulüp olarak oyuncu belli bir yaşa gelene kadar transferi hakkında söz sahibi. Aslında benzer bir uygulama bizim ülkemizde de var. 2009’da henüz 21 yaşını doldurmamış olan Naz Aydemir‘in Fenerbahçe‘ye transferinde de Eczacıbaşı‘nın izni gerekiyordu. Mehmet Ali Aydınlar o günlerde bu transfer için epey mesai harcamıştı. Ancak Eczacıbaşı bu transfer sırasında Heungkuk‘un yaptıklarına benzer hiçbir girişimde/müdahalede bulunmamıştı. Belli ki Kore’de işler farklı yürütülüyor 🙂
Kendisinden habersiz olarak Azerrail ile anlaşılmasını kabul edemeyen Yeon, Azerbaycan Ligi’nin zayıflığını ve Azerrail takımının çok güçlü olmamasını bahane ediyor. İşte bu dakikadan sonra kılıçlar çekiliyor. Heungkuk Kim’e sadece iki seçenek sunuyor: Azerrail‘in 1.5 milyon Euro’luk teklifi, Kore Ligi’nde Pembe Örümcekler forması. KOVO‘yu arkasına alan Heungkuk‘un eli güçlü, ancak Yeon geri adım atmıyor. Bunun üzerine KOVO, oyuncumuzu profesyonel voleybol hayatını bitirmekle tehdit ediyor. KOVO‘nun aldığı karar sonrası Yeon Kore’ye dönse bile birkaç ay voleybol oynayamayacak. Kim bu resti görüp Kore’ye hiçbir koşulda dönmeyeceğini, gerekirse voleybolu bırakacağını söylüyor ve olay KVA‘ya taşınıyor. İşin ilginç yanı, kurumlarla bu sıkıntıları yaşayan Yeon Koreli voleybolseverlerden büyük destek görüyor. Koreliler Yeon‘ın kesinlikle Heungkuk‘a dönmesini istemiyorlar, zira bu kulüp sporcularının sırtından kazanacağı parayı birinci önceliği haline getirmiş ve aslında futbol kökenli olduğu için voleybolun geleceğini pek de umursamıyor. Yeon Heungkuk’un bünyesine kattığı ilk voleybolcu. Zaten bunca hengâmeden sonra bir daha voleybolcu transfer edemezler kolay kolay!
Yeon’ın temsilcileri yazımızın başında bahsettiğimiz belgenin yasal bir hükmü olmadığını iddia ediyorlar. Zira Yeon ile yaptıkları ilk sözleşme 30 Haziran 2012 tarihinde geçerliliğini yitirmiş. Başka bir deyişle, bu tarihten itibaren oyuncumuz serbest kalmış. Heungkuk, Yeon’ın yurt dışında – kiralık olarak – geçirdiği süreyi hesaba katmadığı için Korelinin serbest kalabilmesi için 2 yıl daha Pembe Örümcekler forması giymesi gerektiğini iddia ediyor. Altı yıl kuralı, Heungkuk’un değil, KOVO’nun getirdiği bir kural ve oyuncunun yurt dışında bir takımla sözleşme yapıp yapmamasına bağlı olarak değişmiyor. Yeon’ın transferi FIVB, transfer olunan kulübün bağlı olduğu kıta federasyonu (CEV), oyuncunun transfer olduğu spor kulübü (Fenerbahçe), oyuncunun transfer olduğu kulübün bağlı olduğu milli federasyon (TVF), oyuncunun bağlı olduğu orijin federasyon (KVA), oyuncunun en son oynadığı spor kulübünün (Heungkuk) onayları sonucunda gerçekleşebiliyor. Altı yıl kuralı KOVO tarafından getirilmiş bir kural, ancak KOVO‘nun Kim’in yurt dışına transferine engel olabilecek gücü yok. Bu yüzden KOVO’nun Heungkuk’un safında yer alması çok da korkutucu değil. İkincisi, Heungkuk zaten Yeon’la görüşmeden Fenerbahçe’ye kontratın feshedildiğini bildirerek kuralları çiğnemiş oldu. Yeon Azerrail’e transfer olduğunu Dünya Olimpik Elemeleri’nden döndüğünde öğreniyor. Dahası, Heungkuk, Yeon’dan 2011-12’deki yıllık ücretinin %25’ini talep etmiş (Yeon’ın ailesi olaya müdahale edince, %20’lik paya ikna olmuşlar). Kulübün Yeon’a köle gibi davrandığını gösteren böyle icraatları da karar mercilerinin gözünde olumsuz etki yaratacaktır. Yeon’ın dezavantajı ise, Heungkuk’taki menajeriyle bağlarını koparması. Zaten KOVO da bu yüzden Heungkuk’un safında yer alıyor. Diğer taraftan, KVA Başkanı Lim’in, Yeon için elinden gelen her şeyi yapacağını, Yeon’ın Kore voleybolu için çok değerli olduğunu söylediğini de belirtelim.
Özetleyelim: KVA vereceği kararda yerel kuralları (KOVO’nun kuralları) değil, FIVB’nin kurallarını gözetmek zorunda. KOVO da Heungkuk da Yeon’ın Pink Spiders oyuncusu olduğunu iddia ediyorlar. An itibariyle Yeon serbest. Bu yüzden Güney Kore’de bir takımda oynayamıyor, ancak yurt dışında oynaması için bir sakınca yok. Heungkuk Yeon’la anlaşmak istiyor, ancak Yeon’ın kendi menajeri olmasına (serbestliğinin devamı demek) sıcak bakmıyor. Dahası, Yeon’ın – başka bir kulüple anlaşması durumunda – sözleşmesinin en fazla bir yıllık olmasını istiyor.
Yeon‘ın voleybola bir yıl ara vermeyi düşündüğü söyleniyor. Koreli voleybolseverler Yeon’ı ABD, Rusya, İtalya ya da Türkiye vatandaşlığına geçmeyi düşünürse, destekleyeceklerini söylüyorlar. Bu dava sadece Yeon için değil, Kore voleybolu için de çok büyük önem taşıyor. Bildiğiniz gibi, sene içinde Kore’de bazı oyuncuların şikeye bulaştığı ortaya çıkmıştı. Kulüplerin oyuncular üzerindeki yaptırımlarının düzeltilmesi ve Kore voleybolunu yönetenlerin acizliği ve tutarsızlığının giderilmesi için Yeon-Heungkuk davası büyük bir fırsat olabilir.
Gördüğünüz gibi, Yeon sorunsalı 140 karakterlik Twitter dünyasında analiz edilemeyecek kadar karışık. An itibariyle, Kim‘in Türkiye’de kalmak istediğini, hatta buradaki takımıyla da uzun süreli bir anlaşma yapmaya gönüllü olduğunu biliyoruz. Türkiye’den ayrıldıktan sonraki röportajlarında Yeon Dünya Olimpik Elemeleri’nin bitimiyle kararını vereceğini, Fenerbahçe‘de kalmasının mümkün olduğunu her fırsatta dile getirmişti. Azerbaycan’a gitmek istemediği, Avrupa’nın büyük liglerinden birinde oynayacağı dışında hangi kulübe transfer olacağı ile ilgili başka bilgi verilmiyor, ancak söylenenlere göre, Koreli büyük ihtimalle Türkiye’ye gelecek. Halihazırda Yeon‘ı transfer etmek için bekleyen iki Türk takımı var: Fenerbahçe ve Eczacıbaşı. Fenerbahçe’nin bu transferde elinin daha güçlü olduğunu söyleyenler, Yeon‘ın Fenerbahçe’yle her konuda anlaştığını söyleyenler de var. Geçen sene Sokolova‘yla oynamanın voleybolunu çok geliştirdiğini dile getirmiş olan Yeon belli ki üst düzey oyuncuların bulunduğu bir ligde/takımda forma gitmek istiyor. Kore milli takımını çalıştıran Hyung-Sil Kim de Yeon‘ın Kore dışında oynamasını destekliyormuş.
Koreli elbette yıldızının parladığı bir dönemde para kazanmak ister. Profesyonel oyuncuların bu tutumları yadırganmamalı. Yine de bu sorunu para çözemeyecek gibi geliyor bize. Birkaç aydır meraktan kendini kaybeden Fenerbahçe taraftarları umarız voleybol kariyeri tehlike altında olan Yeon Koung Kim için empati yapar. Konuyla ilgili kararın cuma gününe (13 Temmuz) kadar sonuca bağlanacağının beklendiğini de belirtelim.
Düzeltme: Yeon ile ilgili kararın 13 Temmuz’a kadar açıklanacağı söylenmişti, ancak henüz konuyla ilgili bir gelişme yok.
DİPNOT: Bizim Fenerbahçe Spor Kulübü ile hiçbir bağımız yok. Okuduğunuz yazı Güney Koreli arkadaşımız Park Chang Soon‘un uzakdoğu basınınında çıkan haberlerden derlediği özetlerden, Inside-Volley forumlarında paylaşılan yorum ve haberlerden, voleybol fotoğrafçısı Gürkut Gürsoy (Twitter’da @kskrck rumuzlu hesabın sahibi) ve Vatan Gazetesi voleybol yazarı Murat Mert Yücekök (Twitter’da @yucekok rumuzlu hesabın sahibi) tarafından paylaşılan bilgilerden faydalanılarak yazılmıştır. Soru/yorum/eleştirilerinizi yazının sonuna yapabileceğiniz gibi, theyellowangels@gmail.com adresinden de bize ulaştırabilirsiniz.
theyellowangels 